Print Al |
BÜYÜK KEŞİF... İş dünyasının geçmişte önemsenmeyen bugünün yükselen değerleri... Geçmişte çok önemsenmiyorlardı. Ancak bugün ajandaların odağında yer alıyorlar. Geçmişin personel departmanları bugünün insan kaynakları departmanı olarak bütçelerden aldığı payı yüzde 40'a ulaştırdı. Yatırımcıların yüzüne bakmadığı tarım ve hayvancılığa, bugün geleceğin sektörü olarak bakılıyor. Eskiden bütün yatırımlar İstanbul ve çevresine yapılırken şimdi herkesin hedefinde Anadolu var. İşte geçmişte önemsenmeyen bugünün en değerlileri... 1- HERKES SAHAYA İNİYOR ING Bank Genel Müdürü Pınar Abay, göreve gelişinin hemen ardından yollara düştü. Amacı 81 ildeki bütün şubeleri gezmekti. Organizasyonu yerinde görüp müşterinin nabzını tutmak istiyordu. Abay gibi pek çok genel müdürün de neredeyse ilk işi saha oldu. Oysa durum, eskiden farklıydı. Sahada olmak, üst düzey yöneticiler tarafından önemsenmez merkezde olmak istenirdi. Peki saha neden değerlendi? Bunun en önemli nedenlerinin başında, yoğun rekabetle birlikte müşteriye yakın olma isteğinin artması geliyor. Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Et-hem Sancak'ın hizmet verdikleri 20 bin eczacıdan en az yarısını şahsen tanımasının ardında da işte bu gerçek yatıyor. Çünkü saha, yönetici ve patronlara fiyat karşılaştırması yapmak, yeni ve ilginç fikirler edinmek, müşteri trendlerini gözlemlemek gibi pek çok fırsat sunuyor. Arzum'un yönetim kurulu başkanı Murat Kolbaşı da bu gerçeklerin farkında. Aksaklıkları iyi analiz edebilmek, yenilikçi çözümlere ulaşmak için sahayı önemseyen Kolbaşı, "Ayda minimum 2 iş günümü sahaya ayırmaya çalışıyorum. Yöneticilerimin de benim ayırdığım vaktin daha fazlasını saha ziyaretlerine ayırmalarını talep ediyorum" diyor. Geçtiğimiz aylarda UPS Türkiye Genel Müdürü ve tüm üst düzey yöneticileri, sahadan daha verimli geri dönüş almak için birer gün kurye oldu. UPS Türkiye Ülke Müdürü Mike Harrell, bu şekilde yeni yıl öncesinde pazarı ve müşteri ihtiyaçlarını daha iyi gözlemleme fırsatını yakaladıklarını söylüyor. Saha ziyaretlerinde bankacılarla inşaatçılar birer rekortmen. Türkiye'nin büyük karma projelerinden Batışehir'i yapan Ege Yapı'nın yönetim kurulu başkanı İnanç Kabadayı, "Günlük çalışma vaktimin en az 4'te 1'ini saha ziyaretlerine ayırıyorum" diyor. Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere ise her ayın 9-10 gününü sahada geçiriyor. 2- TARIMA DÖNÜŞ DÖNEMİ Son dönemde değerlenen işler arasında kuşkusuz tarım ve hayvancılık ilk sırada yer alıyor. Eskiden işadamları yatırım yapılacak alanlar arasında tarım ve hayvancılığı saymazdı. Bugün pek çok grup bu alana yatırım yapıyor. Kipaş'tan Doğan'a, Anadolu'dan Limak'a kadar Türkiye'nin önde gelen holdinglerinin tarım ve hayvancılıkta yatırımları bulunuyor. Bu alanın cazibesini artırmasının en önemli sebebiyse kuşkusuz dünya nüfusunun hızla artıyor olması. Tarımsal alanların daralması, su kıtlığı, tarımsal üretime önem verilmemesi, küresel ısınma gibi nedenler de yatırımcıların bu alana ilgisini yükseltiyor. Hatta bu alana, geleceğin sektörü olarak bakılıyor. Artan teşvikler de sektörün cazibesini artırıyor. Hayvancılığı stratejik gördüğü için yatırım yapanlar arasında ilk sırada, Türkiye'nin en büyük ilaç dağıtımcısı Hedef Alliance'ın patronu Ethem Sancak var. Sancak, Türkiye'de yıllardır işadamlarına tarım ve hayvancılığın kârlı bir sektör olduğunu anlatıyor ve bu alana yatırım çekmek için gönüllü elçilik yapıyor. Sancak'ın ortağı Ata Grubu ile bugüne kadar hayvancılık alanına yaptığı yatırım 50 milyon doları aştı. Sancak gibi bu alanı stratejik gören holdingler arasında Doğan, Doğuş, Anadolu, Kazancı, Limak, Kipaş, Kayhan, Kibar, Tahincioğlu ve Orhan Holding bulunuyor. Yaprak Çiftliği'nin sahibi Global Yatırım Holding Başkan Yardımcısı Erol Göker, hayvancılığın nasıl değerlendiğini şöyle anlatıyor: "Çiftlik kurmaya karar verdiğimde tarım ve hayvancılık çok horlanıyordu. İş dünyasından herkes bana gülümsemeyle baktı. 'Bu işe girilir mi' diye dalga geçtiler. Şimdi baktığınızda Türkiye'nin en büyük holdingleri bu alana yatırım yapmak için birbirleriyle yarışıyor." İşte bu ilgi rakamlara da yansıyor. Türkiye'nin tarımsal ürün ihraç ettiği ülke sayısı 186'ya, ürün çeşidi 1.536'ya ulaştı. İhracat miktarı ise son 9 yılda yüzde 277 arttı. 3- İŞBİRLİKLERİ HIZLI ARTIYOR 2000'ler öncesinde iş dünyasında birlikte iş yapma kültürü çok yaygın değildi. Hele rakip şirketlerin birlikte çalışması ise neredeyse imkansızdı. Bugün ise bu anlamda bambaşka bir kültür var. Bugün perakendeden bankacılığa kadar birçok sektörde, ortak iş yapma kültürü yükselişe geçti. Buna en güzel örneklerden biri, kredi kartları pazarında yaşanıyor. İşlem hacminin 202 milyar TL'yi aştığı pazarda, rakip bankalar yenilikçi or- tak platformla marka ortaklıklarını artırıyor. Garanti'nin Bonus kartını 10 farklı banka birden kullanıyor. Ortak platform kartı olan Bonus'un 6 milyar TL'lik hacmi bulunuyor. İş dünyasında eskiye göre artan işbirlikleri rakip gruplar arasındaki ortaklıkların da çoğalmasına yol açıyor. Eskiden birlikte yatırım yapması hayal bile edilemeyen gruplar birlikte hareket ediyor. İnşaatta Tekfen Rönesans'la, Limak Holding ise Cengiz, Kolin ve Yüksel'le işbirliği yapıp birlikte ihalelere giriyor. Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu'na göre işbirliklerinin artmasının en önemli nedeni, artan rekabet. İşbirliklerinin şirketleri daha güçlü kıldığını söyleyen Nuhoğlu, "İşbirlikleri öğrenme, beraber iş yapma kültürünü geliştiriyor. Kendinizi sektördeki diğer şirketlerle kıyaslama şansı tanıyor. Hepsinden önemlisi, sektörünüzün pastasını büyütürsünüz" diyor. Perakende de benzer bir trend var. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal da son dönemde perakende de işbirliklerinin arttığını vurguluyor. Kodal, "3 yıl önce AYD, BMD ve AMPD'nin ortak platformda bir araya getirmek hayal gibiydi. Şimdi ise birlikte birçok etkinlik düzenlemeye başladık" diyor ve ekliyor: "Artık kiracılarla AVM'ler arasında da kavga olmayacak." 4- ANADOLU HIZLA YÜKSELİYOR Eskiden yatırımlar, İstanbul ve çevresine yapılır, Anadolu önemsenmezdi. Çünkü alım gücü olan tüketicinin, İstanbul ve çevresinde yoğunlaştığı düşünülürdü. Son yıllarda ise trend tam tersine döndü. Anadolu adeta yeniden keşfediliyor. Büyük grupların hemen hepsinin odağında Anadolu var. Yeni mağazalar, konutlar, oteller, okullar Anadolu'da açılıyor. Gelecek 5 yıl içinde Dominos Anadolu'da 300, Damat 80, Migros ise 115 mağaza açmayı planlıyor. Turizmcilerin hedefinde de önümüzdeki dönemde Anadolu'ya 3,5 milyar dolarlık yatırım yapmak bulunuyor. Perakende ve alışveriş merkezinde de yatırımların yönü, Anadolu'ya kayıyor. 2 yıl öncesine kadar AVM'lerin yarısı İstanbul'dayken bu durum Anadolu'nun lehine değişiyor. Bugün AVM'lerin yüzde 61 'i Anadolu'da yer alıyor ve bu oranın yeni yatırımlarla birlikte daha da artması bekleniyor. Türkiye'nin en büyük yerli AVM yatırımcılarından Rönesans Holding'in alışveriş merkezleri bölge müdürü Nezihi Kayıboğlu da 2013'te yeni açacakları AVM'lerin hemen hepsinin Anadolu'da olacağını söylüyor. Bugüne kadar Gaziantep ve Malatya'da AVM yatırımı yaptıklarını belirten Kayıboğlu, "Anadolu'nun önemi artıyor. 2013'te yeni yatırımlarımız Samsun, Kahramanmaraş ve Şanlıurfa'da olacak" diyor. Markalı konut üreticilerin de hedefinde Anadolu var. Yeşil GYO Genel Müdürü Işık Gökkaya da büyümenin Anadolu'daki projelerden geleceğini belirtiyor. Gökkaya, "Anadolu'da sosyal imkanları ve standartları yüksek, güvenli projelere ihtiyaç duyuluyor" diyor. Sadece yerli yatırımcılarda değil yabancılarda da Anadolu'nun önemi artıyor. Dünyanın önemli bilişim şirketlerinden IBM'nin hedefinde de Anadolu var. IBM Ankara Bölge Müdürü Metin Eskicioğlu, "Anadolu'ya yatırım yapmak bizim ana stratejimiz olacak. İstanbul'un dışına çıkarak Anadolu'daki müşterilerimizle yakın olacağız" diyor. 5- ORTA SINIFIN CAZİBESİ 1990'lı yıllarda şirketler, hep gelir piramidinin üstünü hedeflerdi. 2000'li yıllarla birlikte gelir dağılımında ve hayat standartlarındaki yükselme, orta gelir grubunu hedefe taşıdı. Otomotivden gayrimenkule hazır giyimden bankacılığa kadar pek çok sektörden şirketin hedefinde, bugün orta gelir grubu yer alıyor. Çok sayıda marka ve şirket, bu grubu kapsayabilmek için çalışıyor, onları cezbet-menin yollarını arıyor. Yönetim danışmanı Erkan Tozluyurt da bunu doğruluyor. Orta sınıfın yeniden keşfedildiğini söyleyen Tozluyurt, "Üst sınıfı hedefleyen markalar, esas potansiyelin orta sınıfta olduğunu görüp stratejilerini buna göre değiştiriyor" diyor. Orta sınıfın son dönemde değer kazanmasının en önemli sebebi ise bu grubun Türkiye'de diğer ülkelere göre daha hızlı büyümesi. TGI Nielsen'in araştırmaları da bunu gösteriyor. Nielsen'nin Türkiye Araştırması'na göre 2005-2010 yılları arasında orta sınıf yüzde 15 büyüdü. Türkiye'de yabancı yatırımcılar da orta sınıfın potansiyeline dikkat çekiyor. Yatırımlarını genç ve artan orta sınıfa göre şekillendiriyor. Coca-Cola Türkiye Başkanı Galya Frayman Moli-nas, orta sınıfın önümüzdeki dönemde Türkiye'de daha da büyüyeceği görüşünde. Molinas, "2020'de Türkiye nüfusu 82 milyon olacak, yani 10 yılda 8 milyon artacak. Buna karşılık, 2020'de Türkiye'nin orta sınıfına 11 milyon kişi daha katılmış olacak" diyor. Son dönemde orta sınıfa yönelen holdingler arasında ilk sırada Boyner var. Boyner CEO'su Aslı Karadeniz, orta sınıf harcama grubunun beklentilerini karşılamak amacıyla, "Çarşı" mağazalarını yeniden hayata geçirme kararı aldıklarını belirtiyor. Karadeniz, şöyle devam ediyor: "Türkiye'de orta sınıf çok ciddi gelişiyor. Orta sınıfı yakalamak için Çarşı formatını yeniden getirdik. Çarşı formatımızla yeni gelişen bölgelere girmek istiyoruz." 6- KIYMETLENEN DEPARTMAN Doğuş Holding'in patronu Ferit Şahenk, bir söyleşi öncesinde "Benim işim insanlar... İnsan yönetimi benim ajandamda ön sıralarda yer alıyor" demişti. İşte iş dünyasındaki bu yeni anlayış, personel departmanlarını insan kaynakları departmanına dönüştürdü. |
Kaynak: Ayçe Tarcan Aksakal , Link : www.capital.com.tr
Anahtar Kelimeler: insan kaynakları, yükselen değerler, kariyer, saha, geçmiş,